Multipl skleroz hangi hastalıklar ile karışır?

Birçok nörolojik hastalıkta beyin ve omurilikte MS’e benzeyen lezyonlar izlenir. Ayrıca, bazı hastalıklar da MS’e benzeyen yakınmalar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle MS tanısını kesinleştirmeden önce taklitçi diğer hastalıkların varlığı araştırılmalıdır. MS’i taklit eden hastalıklar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Beyin ve omuriliğin diğer miyelin hastalıkları

Bu hastalıklar içinde nöromiyelitis optika (NMO), MOG ilişkili hastalık (MOGAD) ve akut dissemine ensefalomiyelit (ADEM) sayılabilir.

NMO özellikle göz siniri ve omurilikte iltihaplara neden olan bir hastalıktır. NMO’da aquaporin-4 isminde bir su kanalına karşı antikor (anti-AQP4) oluşmaktadır. Bu antikorun varlığı sayesinde tanısı kolay şekilde konabilir. Ne var ki, hastaların yaklaşık %40’ında anti-AQP4 antikoru olmaz. Antikoru negatif NMO hastalarının MS’den ayırılabilmesi bazı durumlarda zorluklar oluşturabilmektedir.

MOGAD ise MOG isminde bir miyelin kılıf proteinine karşı gelişen antikorun izlendiği bir hastalıktır. Hastalarda MS’e benzer şekilde görme kayıpları, yürüme güçlüğü ve MS benzeri lezyonlar izlenebilir. MS’den ayırımında anti-MOG antikor testi, MRG ve BOS incelemeleri kullanılmaktadır.

ADEM ise MS’den oldukça farklı bulgular ile ortaya çıkar. ADEM MS’e göre oldukça ağır bir tablodur. Özellikle 5-15 yaş arası çocuklarda izlenen ADEM, erişkinlerde daha nadir olarak görülür. MS’den ayrılmasında kullanılan en önemli bulgular, ADEM’de bilinç durum değişikliklerinin olması ve beyin MRG’de izlenen lezyonların hepsinin aynı anda kontrast tutmasıdır.

Bu üç hastalık dışında çok nadir olmakla birlikte Balo’nun konsantrik sklerozu, Marburg hastalığı, Hurst hastalığı gibi hastalıklar da MS’in ayırıcı tanıları arasında sayılabilir.

Bağışıklık sisteminin diğer hastalıkları

Bunlar içinde damar duvarı iltihabına ve miyelin hasarına neden olan vaskülitler en ön sırada yer almaktadır. Vaskülitler primer MSS vasküliti gibi kendi başına bir hastalık olabileceği gibi sistemik bağışıklık sistemi hastalıklarının seyrinde de ortaya çıkabilir. Bu sistemik hastalıklar arasında sistemik lupus eritematosus (SLE), Sjögren sendromu, Behçet hastalığı, romatoid artrit gibi bağ dokusu ve damar duvarı hasarına neden olan hastalıklar vardır. Vaskülitler dışında  bağışıklık sisteminde granülomlara neden hastalıklar da MS ile karışabilecek lezyonlar oluşturabilir. Bu hastalıklar arasında en önde geleni akciğer tutulumunun da izlendiği sarkoidozdur.

Enfeksiyöz hastalıklar

Beyin ve omuriliğin viral, bakteriyel veya mantarlarla enfekte olması nadir değildir. Bu enfeksiyonlar merkezi sinir sisteminde (MSS) MS’e benzer lezyonlara neden olabilir. Ne var ki, MSS enfeksiyonlarında izlenen bulgular MS hastalarında izlenen bulgulardan çok farklıdır. Bu hastalar yüksek ateş, giderek kötüleşen nörolojik kayıplar, bilinç durum değişiklikleri, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi MS’den çok daha ağır bulgular ile hekime gelirler. Fakat, nadir de olsa MSS enfeksiyonları başlangıçta müphem şikayetlerle de ortaya çıkabilir. Bu durum özellikle yavaş virüs, bazı bakteriler (Lyme, tüberküloz gibi) veya mantar enfeksiyonlarında görülmektedir. Ancak bu hastalıklar MS hastalarında kullanılan yüksek doz kortizon tedavisi ile düzelmezler, hatta kötüleşme seyri gösterirler. Ayrıca, MSS enfeksiyonuna sahip hastalarda beyin omurilik sıvısı (BOS) analizinde MS hastalarından farklı şekilde çok sayıda hücre, protein yüksekliği olması gibi bulgular görülür.

Sosyal medyada sık olarak karşılaştığımız MS hastalığı ve Lyme hastalığı arasında ilişki olduğu savı bir tevatürden fazla değildir ve hastaları yanlış yönlendirmektedir. Lyme hastalığında izlenen bulgular hemen her zaman MS’den çok farklıdır, Lyme’da ataklar görülmez, BOS bulguları farklıdır ve tecrübeli bir göz MR görüntüsünü çoğu zaman MS’den rahatlıkla ayırt edilebilir.

Damar tıkanıklığına neden olan hastalıklar

Beyinde büyük damar tıkanıkları hemen hiçbir zaman MS ile karışmaz. Ancak, küçük damar tıkanıklıkları MS’de izlenen lezyonlara benzer MRG lezyonları oluşturabilir. Bu lezyonlar genellikle herhangi bir belirti vermeden, sessiz şekilde ortaya çıkabilir ancak bazı durumlarda MS’ye benzer nörolojik yakınmalara da neden olabilir. Ancak, beyin damar tıkanıklıkları bu duruma yatkınlık yaratan hipertansiyon, diyabet gibi diğer dahili hastalıkların varlığı, hastaların ileri yaşta olması, lezyonların beyindeki konumu, şekli ve BOS bulguları ile MS’den kolayca ayırılabilir.

Tümörler

MS hastalarının yaklaşık olarak %5’inde tümör benzeri lezyonlar ortaya çıkabilir. Bu durum bazen oldukça kafa karıştırıcı olabilmekte ve kesin tanının konabilmesi ancak biyopsi sonrasında mümkün olabilmektedir. Ancak, klasik MS lezyonları hemen hiçbir zaman tümöre benzemezler.

Genetik hastalıklar

Birçok genetik nörolojik hastalık MS hastalarındakine benzer şekilde görme, denge kaybı ve yürüme güçlüğüne neden olabilir. Bu genetik hastalıklar arasında Leber’in herediter optik nöropatisi (LHON), spinoserebellar ataksi (SCA) ve herediter spastik paraparezi (HSP) ön sırada yer almaktadır. Özellikle herediter spastik paraparezi MS hastalarının %10’lık grubunu oluşturan primer progresif MS (PPMS) ile tanısal zorluk oluşturmaktadır. Genetik hastalıklarda MS’de izlenen lezyonların olmaması ve BOS’larında oligoklonal band (OKB) adı verilen IgG bantlarının olmaması tanının netleşmesini sağlamaktadır. Genetik hastalıkların kesin teşhisi için ileri düzey genetik analizler gerekmektedir.

Dejeneratif hastalıklar

Nöronların sebebi net olmayan şekilde yok olmaları sonucunda ilerleyici nörolojik belirtiler ortaya çıkar. Bu hastalıklara dejeneratif nörolojik hastalıklar adı verilir. Dejeneratif hastalıklar içinde motor nöron kaybının görüldüğü primer lateral skleroz (PLS) primer progresif MS ile karışabilir. Her iki hastalığın ayırt edilmesinde MRG ve BOS analizi kullanılmaktadır.

İyi huylu diğer durumlar

Migren hastalarının beyin MRG’lerinde sağlıklı bireylere göre 7 kat daha fazla lezyon izlenmektedir. Bu oran auralı migren hastalarında 14 kata kadar çıkabilir. Çoğu zaman semptom göstermeyen bu lezyonlar MS hastalarında izlenen plaklar ile karışabilir. Bu hastalar çoğu zaman baş ağrısı nedeni ile çekilen beyin MRG’lerinde belirti vermeyen lezyonların izlenmesi ile fark edilir.

MS atağı geçirmemiş olmasına karşın beyin MRG’lerinde MS benzeri lezyonlar izlenmesi durumuna radyolojik izole sendrom (RIS) adı verilir. RIS hastalarının yaklaşık olarak üçte biri uzun süreli takipte MS’e dönüşmektedir. Bu nedenle yakınması olmamasına karşın, RİS hastalarının MRG ile düzenli takip edilmesi önerilir.

Son olarak, sağlıklı insanlar da beyin MRG lezyonlarından ari değildir. Birçok çalışmada herhangi bir nörolojik yakınması olmayan kişilerin beyin MRG’lerinde lezyonlar olduğu gösterilmiştir. Bu oran %5-20 arasındadır. Bu lezyonlar çoğu zaman MS plaklarından farklı şekil ve konumdadırlar ve kontrast madde tutmazlar.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Nöromiyelitis optika (NMO)

MOG ilişkili hastalık (MOGAD)

Akut dissemine ensefalomiyelit (ADEM)

Multipl skleroz (MS) hakkında genel bilgiler

Radyolojik izole sendrom (RİS)

23.5.2022